Hamilelikte bebeğe ait ya da anneye ait sebepler nedeniyle, süreci etkileyen durumlar olabilir. Bebeğe ait sebepler; büyüme gelişme geriliği, çoğul gebelik, bebeğin anne karnında normal doğum için uygun olmayan bir şekilde konumlanması, kordon sarkması gibi durumlar iken anneye ait sebepler olarak diyabet, hipertansiyon, son trimester kanamaları, annenin kardiak, hematolojik, akciğer ve böbreğiyle ile ilgili sorunlar sayılabilir.
Anne karnında bebek ölümü, büyüme gelişme geriliği, iri bebek ve buna bağlı doğum komplikasyonları, erken doğum ve bebeklerde nörolojik sekel gelişme riski artar. Gebelik sırasında diyabet gelişen annelerin büyük bir kısmında gebelik sonrasında bu durum gerilerken, bir grup hastada ise diyabet gebelik sonrasında da devam etmektedir. Gebeliğin tetiklediği hipertansiyon ise lohusalık döneminin sonuna kadar risk arz eder ve ağır hipertansiyon gelişmiş olan hastalarda birçok organ sistemi (böbrek, göz, akciğer, kalp) bu durumdan olumsuz yönde etkilenir. Kronik hastalığı olan gebelerin ise hastalıkları gebelik sırasında ilerleyebilir.
Riskli hamilelikler nasıl belirleniyor?
Riskli gebelikleri tanımlayabilmek için öncelikle hastanın gebelik hikayesini etraflıca sorgulamak gerekir. Annenin daha önceki gebeliklerinin seyri, bebek kaybı olup olmadığı, kendisinde kronik bir hastalık bulunup bulunmadığı ve erken doğum yapıp yapmadığı sorgulanmalıdır. Her kontrolde hastanın tansiyonu ve kilosu ölçülmeli, bebek hareketleri sorgulanmalıdır. 11-13 hafta arasında ikili test, bu testin yapılamadığı durumlarda üçlü ve dörtlü testler fetal genetik anomalilerin taranması açısından istenmelidir. Organ gelişiminin net olarak izlenebildiği 18-22 hafta arasında detaylı organ taraması yapılmalıdır. Gebelik başında, açlık kan şekeri ölçümü normal olan hastalarda şeker yükleme testleri 6. ayda yapılmalıdır. Diyabetik gebeler ise şeker ölçümü ve insülin tedavisi ile endokrinolog doktor gözetiminde takip edilmelidirler.
Hamilelik sırasında yapılan tarama testleri nelerdir?
Gebelik sırasında 11-13. hafta arasında 2’li test, bu test yapılamadığı taktirde16-18. hafta aralığında 3’lü veya 4’lü test yaptırılabilir. Bu testler, tarama testi olup bebekte sıklıkla rastlanabilecek genetik hastalıklarla ilgili bilgiyi sağlar. Testlerin tek başlarına güvenilirliği yüzde 60-80 arasında değişir. Ancak 18-22 hafta arasında yapılacak detaylı organ taraması ile güvenilirlik yüzde 92’lere taşınmaktadır. Tarama testlerinin yorumu ya da olarak yapılabilir. Hiçbir tarama testi bebeğin yüzde 100 sağlıklı ve normal olduğunu göstermez.
Tarama testlerinin düşük riskli hastalarda güvenilirliği yüzde 92’dir. Ancak yüksek risk grubunda daha ileri tetkikler (tanı testleri-CVS,AS) yapılarak güvenilirlik yüzde 99’a kadar çıkabilmektedir.
Şeker ve Tansiyona Dikkat!
CVS (korıon villus sampling); 11-13 hafta arasında yapılan erken tanı yöntemidir. Cerrahi bir girişimdir, anne karnından ince bir iğne ile girilerek bebeğin plasentasından örnek alınır. AS ise 16-18 hafta aralığında yapılır ve CVS’de olduğu gibi ince bir iğneyle fetusun amniyon sıvısına ulaşılır. Bebeğin sularına dökülen deri hücreleri bu yöntemle elde edilmiş olur. Her iki yöntemde de bebeğin hücrelerine ulaşılmış olur ve alınan materyal genetik uzmanları tarafından 3 hafta gibi bir sürede incelenir. Bebeğin hücrelerinden kromozom haritası çıkartılarak genetik bir hastalık olup olmadığı yüzde 99 güvenilirlikle tespit edilir.
Genetik hastalıkların tedavisi mümkün değildir. Ancak hasta bilgilendirilerek gereğinde (yaşamla bağdaşmayan anomaliler olduğunda) gebelik sonlandırılması düşünülebilir. Gebeliğe bağlı hipertansiyon genellikle gebeliğin 5. ayından sonra gelişir. Risk gurubunda (beyaz tenli, şişman, yaşı 20’nin altında veya 35’in üstünde, daha önce gebelik zehirlenmesi yaşamış) olan hastalar, konu hakkında bilgilendirilerek, tansiyon ölçümleri ve yaşam tarzı değişiklikleri konusunda uyarılmalıdır. Her kontrolde hastanın tansiyon ve kilo ölçümü değerlendirilerek gereğinde laboratuar testleri ile desteklenmelidir. Şeker ölçümü, şeker yükleme testiyle 6. ayda yapılmaktadır ve sonuçlarına göre diyetle ya da insülün tedavisiyle şeker regülasyonu sağlanmalıdır. Daha önce erken doğum geçirmiş olan gebeler yakından takip edilir ve gereğinde rahim ağzına dikiş atılmak suretiyle gebelik süresi uzatılır.
Anne adaylarının nelere dikkat etmesi gerekiyor?
Tüm gebelik süresince anne adayları beslenmesine dikkat etmelidir. Kilo alımını engellemek ve şeker regülasyonunu bozmamak açısından karbonhidratlardan kaçınmalı ve sebze ağırlıklı beslenmelidir. Yürüme, yüzme, gebelik yogası gibi egzersizlerle hem gebelik süreci hem de doğum eylemi daha rahat geçmektedir. Gebeler oyun çağı çocuklarından ve kalabalık ortamlardan enfeksiyon riski açısından kaçınmalıdır. Sakin, sessiz ve loş ortamları tercih etmelidirler.
Tedavi edilmezse hangi kötü durumlar söz konusu olur?
Tedavi edilmezse, erken doğumdan anne karnında ölüme kadar gidebilecek durumlar yaşanabilir. Yukarıda saydığımız durumlar, sadece bebek açısından değil anne açısından da risklidir. Özellikle gebelik zehirlenmesi, annenin de ölümüne yol açabilecek riskli bir durumdur.